Sağlıkta artan şiddet ilimizde kamudan sonra özel sektörde de artarak devam ediyor.
Pandemi sürecinden sonra ülkemizi kıskacına alan ekonomik krizde sağlık sektöründe hekimler ve sağlık çalışanları geçinmek hayat standartlarını koruyabilmek asgari müşterekleri tutturabilmek için meslek icrası dışında ekstra çaba sarfederken bir de hasta yakınlarının şiddeti ile karşılaşmaları hızını ve yoğunluğu artırarak devam ediyor. Dün ilimizde özel Adatıp hastanesi acil servisinde bir hasta yakınının acil servis hekimine şiddet uygulamış olup meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor suçluyu ve onu suç işlemekten alıkoyamayan sistemi  kınıyoruz. Birkaç gün önce İstanbul’da bir hekimi, hasta yakını olan bir hakimin sırf uyarıldığı için makamı ve ünvânını devletin adalet dağıtması için verdiği yetkiyi kötüye ve şahsi çıkarına kullanarak polis marifetiyle ifadeye karakola getirtmesi saatlerce ifade için bekletmesi ve bu süreçte o hekimden hizmet almak için randevu almış büyük Türkiye cumhuriyet devletinin vatandaşlarının hakkını gasbetmesine şahit olan bu ülke ve bu ülkenin yüce yargısı ses çıkarmamışken “sussak gönlümüz razı değil söylesek kar etmiyor”. 
Bu şiddet batağı ve sarmalından önce karşılaşan hekim ve sağlık çalışanı sonra hizmet bekleyen almak isteyen siz vatandaşlarımız zarar göreceksiniz. Şiddetin yaşandığı ortamda ve yaşandığı anda şiddet uygulamak isteyene ses çıkarmayan seyirci kalan müdahale etmeyen herkes; bugünleri daha da çok arayacağız hep birlikte. 
Şiddet insani bir eylem değildir. İnsanlar demokratik hukuk devletlerinde haklarını konuşarak istişare ederek veya ilgili birimlere başvurarak ararlar. Şiddet hiçbir şekilde ne iletişim aracı ne de hak arama aracıdır. 
Hiçbir gerekçe şiddetin bahanesi olamaz. Hastalık veya hasta yakını olmak da şiddetin bahanesi değildir. Kimse bunun arkasına sığınarak ruh hali moral psikoloji gibi kelimelerdeki durumu açıklamaya çalışmasın çünkü o kelimeler hekimler ve sağlık çalışanları için de geçerli. 
Şiddetin her türünü kınıyor diğer vatandaşlarımızın hizmet alma hakkının gasbedilmemesi için en ağır ceza ile cezalandırılmasını yüce yargıdan bekliyoruz.